Zatürre, ateş, solunum zorluğu ve akciğer enfeksiyonu gibi çeşitli semptomlara neden olan koronavirüs, 2019'un sonlarında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktı. Şubat 2020'de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından COVID-19 olarak yeniden adlandırılmış olan bu virüs, 11 Mart da pandemi olarak ilan edildi. Ortaya çıktığı günden bugüne, dünya genelinde toplam vaka sayısı 40 milyonu aşarak, ölümler ise 1 milyonu geçti. Ülkemizde hastalıktan etkilenenlerin sayısı 2 milyonun üzerinde seyrediyor. Dünya genelinde, çoğu ülkeden az vaka sayısına sahip olsak da bu durum hiçbir şeyi daha iyi hale getirmemektedir. En iyi durum, sağlık bakanlığının günlük açıkladığı vaka sayılarında sıfır yazması ve kimsenin virüs korkusu olmadan ailesiyle, sevdikleriyle rahatça vakit geçirebildiği durumdur. Bu sebeple herkes üstüne düşen maske, mesafe, hijyen kuralına uymalıdır ki rahat nefes alabileceğimiz günlere bir an önce ulaşabilelim.
Etkilerini her alanda gördüğümüz Covid-19’un hastalık yapıcı etkileri dışında, genel yaşantı düzenimizde ki fiziksel aktivite, beslenme ve beslenme alışkanlıkları, duygu durum değişiklikleri üzerinde birçok farklı etkisi oldu. Covid-19 hayatımızın her alanında çeşitli etkiler bırakmaya devam ederken, gündemimizde korunma yolu olarak hijyenden sonra en çok konuşulan konu bağışıklık sistemidir. Peki bu kadar konuştuğumuz bağışıklık sistemi nedir? Nasıl güçlendiririz? Gelin bu soruları cevaplandıralım. Vücudun, hastalıklara, zararlı ve yabancı maddelere karşı koruma mekanizmasını oluşturan bir savunma sistemidir bağışıklık. Bağışıklık sisteminde zayıflamanın enfeksiyonlara karşı yatkınlığı arttırdığı bilinmektedir. Covid-19 salgını sürecinde bağışıklığı destekleyici gıdalara ve besin takviyelerine yönelme olduğu kadar, bağışıklık sistemini olumsuz etkilediği çalışmalarla kanıtlanmış çok önemli iki faktöre de yönelme olmuştur. Bunlar olumsuz duygu durumu ve yetersiz fiziksel aktivitedir. Bu ikisi aslında covid-19 ve karantina süreciyle beraber hayatımıza giren kaçınılmaz durumlardır. Günden güne artan vaka sayıları, ölümler, virüsle ilgili haberlerle dolan gündem ile kendimizi stres ve anksiyete içerisinde bulduk. Bu süreçte eğer kendimiz bu duyguları kontrol altına alamıyorsak mutlaka profesyonel bir yardım almalıyız. Olumsuz şeylerden kaçınmak bağışıklığımız için önemli bir adımdır. Karantina süreci fiziksel aktivitede azalma, beslenme düzeninin kötü yönde değişmesi gibi sonuçları beraberinde getirerek, sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına ve ilerlemesine yol açabilmektedir. Bu durum covid-19 virüsü karşısında bireylerin vücut savunma sisteminin zayıflamasına yol açabilmektedir. Evde kalmamız gereken bu süreçte, internetten faydalanarak evde yapılabilecek egzersizlerden kendimize uygun olanı seçip uygulayarak önemli bir adım daha atmış oluruz. Ve bağışıklık sisteminin normal işlevini sürdürebilmesi için olmazsa olmaz adım olan ‘Sağlıklı beslenme’. Unutulmamalıdır ki insan yediği şeylerden ibarettir. Kişi beslenme tercihleriyle hastalıkları tetikleyebilir veya yaşam kalitesini arttırabilir. Kalori saymak ve sağlıksız şeyler yemeye devam ederek porsiyonu küçültmek sağlıklı beslenmek değildir. Sağlıklı beslenme, vücudun ihtiyacı besin maddelerinin; yeterli miktarda, dengeli bir şekilde ve çeşitliliğine önem verilerek alınmasıdır. Sağlıklı ve dengeli beslenme ile vücudun vitamin-mineral ihtiyaçlarını eksiksiz bir şekilde tamamlanmış ve bağışıklık sisteminin gereksinimleri büyük oranda karşılanmış olur. Sağlıklı ve dengeli beslenme için gerekli koşullar şunlardır;
- İşlenmiş gıdalardan uzak durulmalı
- Yağlı yiyeceklerden ve trans yağdan kaçınılmalı
- Bol miktarda taze ve mevsiminde sebze-meyve tüketilmeli
- Şeker ve şekerli besinlerden olabildiğince uzak durulmalı
- Tuz ve rafine şeker alımı azaltılmalı
- Günde en az 2-2,5 litre su tüketmeye özen gösterilmeli
Bağışıklık sistemini güçlü tutmak adına, beslenme sürecinde antioksidan vitaminler olan A, C ve E vitaminlerinin yer almasına özen gösterilmelidir. A vitamini sarı-turuncu meyvelerde ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde, C vitamini turunçgiller, çilek, domates, patates, lahana ve yeşil yapraklı sebzelerde, bitkisel yağlarda, tam tahıllarda, fındık, ceviz badem gibi yağlı tohumlarda bol miktarda bulunmaktadır.
Sağlıklı ve dengeli beslenme için günlük beslenme düzeni Türkiye’ye özgü beslenme rehberinde önerilen sağlıklı yemek tabağına göre uyarlanmalıdır. Buna göre; her ana öğünde tabağın bir çeyreği sebzelerden, diğer çeyreği tam tahıl ürünlerinden, kalan yarısı ise eşit üç parça halinde meyvelerden, yüksek proteinli gıdalardan (kurubaklagiller, et, yumurta, tavuk, balık, yağlı tohumlar vb.) ve süt ürünlerinden (süt, yoğurt, peynir vb.) oluşması sağlanmalıdır.
Covid-19 salgını gibi bu zorlu süreçte sağlıklı beslenmeye, günde en az 30 dakikalık egzersiz yapmaya ve stresten uzaklaştıracak aktivitelere yönelmeye özen gösterilmelidir. Böylece bağışıklık sisteminin iyileşmesine katkı sağlanır, bunun yanı sıra covid-19 için de risk grubuna giren hipertansiyon, diyabet, kalp rahatsızlığı ve obezite gibi hastalıklara karşı da kendimizi korunma altında alır ve sağlıklı bir yaşam sürdürürüz.