Önce şu tarihî gerçeği vurgulayalım: Ukrayna’nın işgali: Batının Rusya’yı kuşkulandırarak sebep olduğu yeni siyonist şeytanlığıdır. Slav soyundan olan Ukrayna halkı tarihi kaynaklara göre Rus değildir. Fakat ortodokstur. Bu ortodoksluk da Ukraynalılara Bizanslılardan geçmiştir. Ukrayna’nın bâtıl Batılılar tarafından kandırılışı tâ 9.cu asırdan beri devam etmektedir. Zaten Ukrayna Rusya’dan öncedir. Rusya Ukrayna’dan doğmuştur. Ukrayna Rusya’dan doğmamıştır.
16. Yüzyıldan sonra Moskova’nın Kiev’in önüne geçmesi Moskovalılar önderliğinde Rusyayı Ukrayna’ya karşı öne geçirmiştir. Bu nedenle Rusya Devlet Başkanı Putin Ukrayna’ya “komşumuz” diyor. Rus demiyor. Fakat “Ukrayna toprakları Rusya’nın dır” diyor. Birinci sorun bu fakat ikinci şeytanî sorun, Batının (ABD, AB ve İngiltere’nin İsrail’le birlikte) Ukrayna’yı “Rusya’dan ayrıl, Natoya gir” diyerek kandırıp, kışkırtıp; Rusya’yı kuşkulandırarak psikolojik korkuya sevk etmesinden ortaya çıkmıştır ki Ukrayna bu nedenle işgal edilmiştir. 21. Asırda kış günü üç milyondan fazla insanın bir aydır vatansız kalması; Türkye, Polonya, Slovakya, Moldovya, Romanya, İsrail, Macaristan, Rusya, Belarus gibi yerlere muhacir çıkmaları Siyonist şeytanlık zulmü veya armegedon denilen siyonist Kıyamet Savaşının programlı başlangıç denemesi değil de nedir? Ukrayna devlet başkanı Rusya ile beraber olup sorunları ortadan kaldırıcı tavizler koparsaydı böyle perişanlık olmazdı. Ayrılıp Natoya gireceğini açıkça söylemesi siyaset ve tarih bilmeme zafiyeti olarak değerlendirildi, algılandı ve anlaşıldı.
1916-1918 yılları arasında Trabzon’un Ruslar tarafından işgal edilmesi yine Batı’nın (İngiltere’nin) Rusya’yı kışkırtmasıyla olmuştu. Çünkü İngiltere Trabzon -Tebriz İran transit yolunu ele geçirmişti. Trabzon da on sekiz ecnebi konsolosluk vardı. Rusya Trabzon’u onlara kaptırmak istemedi. Kendi işgal etti. Ukrayna’da da aynısı olmuştur. Sebep Siyonistlerin bu şeytanî proje uygulamaya kalkışmalarıdır. Fakat bu olay Ukrayna’nın kendine olan güvenini, Rusya’ya olan nefretini arttırmıştır. Rusya’nın işgal aceleciliği kendine de çok pahalıya mal olmaktadır. Fazla kârlı çıkmayacaktır. Ukrayna’ya Batı’nın kalleşliğini öğretti. Bu savaşta Ukrayna’da, Rusya’da çok büyük zararda. Batı yardım pozları vererek arkadan kıs kıs gülmekte her iki tarafı aldatışını kâr saymaktadır. Zira bundan sonra yeni iş alacaktır. Fakat Türkiye’nin arabuluculu ve komşuluk asaletinin tarihi değerinin kârını hiçbiri aşamaz.
Ukrayna ve Rusya’nın bayrakları ve halkları bile farklıdır. Ukrayna aslında Ruslar’ın olmadığı gibi; Ukraynalıların da değildir. Bulgar ve Hazar Türklerinden Ukraynalılara geçmiştir. Kiev bile “Çukur yerdeki şehir” manasına gelir ve Hazar Türkçesi kelimesidir. Ukrayna’nın ise “UKRAYNACA” diye bir dili de vardır. Kril alfabesine dayanmaktadır. Bu nedenle bu muhaceret pandemi hastalığından beter bir felâket olmuştur. Trabzon’un Batum’dan Kastamonu’ya kadar hudutları içinde Ruslar işgalde Harşit’e kadar kırk bin ev yıkmışlardır. Dört bin adedi Trabzon merkezinde idi. Bir milyon iki yüz bin muhacir çıkmış, iki yüz elli bini şehit olmuş, bunun altmış bin adedi, soğuk, hastalık ve açlıktandı. Geri yüz seksen bin muhacir dönebilmişti. Ukrayna’dan üç milyonu aşkın muhacir çıktı. Ölenler de çok fazla. Çocuklar bebeklikte bile bu felâketin farkında. Çocuk anasının gözlerinden akan yaşları anasının yüzünden yalarken gördük. Anasını okşarken gördük. Polis babasının yüzünü bu savaş niye diye minik elleriyle yumruklarken gördük. Batı ve Papa veya Putin bunları görmüyor mu? Bu çocuklara bu felâketi reva görmek kime kâr sağlar? Buna sebep olanlar gelecekte kendileri de muhacir olurlar. O zaman Rusya’nın kârı nedir? Ukrayna’yı Batılılardan veya kendine kurtarabilecek mi? Batı Filistin ve Suriye’den gelen muhacirleri kabul etmezken Ukrayna’dan gelen Ortodoksları hep kabul etti. İsrail bile. Ya bu şeytanlık değilde nedir? Fakat Üçüncü dünya harbi olursa veya bir Kıyamet savaşı çıkacak olursa ilk önce Haritadan bunları başlatanlar silineceklerdir. Asıl tarihi gerçek budur. Bu nedenle bu savaş ve işgal acilen durdurulmalı, olan oldu artık, bir daha Rusya ve Ukrayna arasında iç savaş olmayacak şekilde bir barış antlaşması imzalanmalıdır. Kimse kimseye karışmamalıdır. Komşuluk ebediyen devam etmelidir. Asıl yalancılığı devletleştiren Batı ya tarihî bir ders beraberce verilmelidir. En geçerli tarihi görüşün bu olduğu tarihçilerce de ilmen açıklanmıştır. Üstelik bu savaş Trabzon Demir yolunun acilen yapılmasını ve Trabzon Limanının çok işlek hale getirilmesi gerektiğini de daha net bir şekilde ortaya koymuştur. Papağanlık ise devletçilikte geçersizdir. İcraat ve uygulama geçerlidir. Bu anlaşılmadıysa gayrısı lâf-ı güzâftır.
Anahtar Kelimeler: