Günümüzde; bir insan, bir hayvan bir darbe almış ise yaralanmış ise, fiziki görünümünde tıbbi açıdan olumsuzluklar mevcut ise o insan, hayvan, yaratık şiddete maruz kalmıştır şeklinde toplumda bir algı oluşmuştur. Zaman, zaman basın yayın organlarından bunları öğreniyor ve görüyoruz. Son zamanlarda çok gördüğümüz ve nefret ettiğimiz kadına şiddet olayları ve benzerleri bu açıklamaya, yaklaşıma uygun örneklerdir.
Konuya açıklık getirmek üzere önce islam dininin Şiddeti nasıl değerlendirdiğini, peygamberimiz Hz. Muhammed MUSTAFA'nın (S.A.S) konuya bakışına değinmek istiyorum.
Allah Resülü (S.A.S) Veda Hutbesi'nde şöyle diyor:
''Ey İnsanlar! Bu Zilhicce ayınız, bu MEKKE şehriniz, bu gününüz nasıl mukaddes ise kanlarınız, mallarınız, ırzlarınız, şeref ve namusunuz da aynı şekilde mukaddestir. (Buhari İlim9) Dikkat edin, size mümini tanıtıyorum: O, İnsanların canı ve malı hususunda güvendiği kişidir. Müslüman ise elinden ve dilinden insanlara zarar gelmeyendir. (İbn Hanbel, VI,22)
Yüce dinimiz İslam'a göre kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı her insanın bedeni, kişiliği, haysiyeti, iffeti ve şerefi dokunulmazdır. Onun içindir ki hiç bir kimse bir başkasının canına, malına ve kişilik haklarına kast edemez. Şerefini ve onurunu zedeleyecek davranışlarda bulunamaz. Canlı cansız hiçbir yaratılmışa zarar verecek bir tavır ve tutum içinde olamaz.
Birgün Peygamber Efendimiz çölde susuz kalan bir köpeğe kuyudan ayakkabısına su doldurup içiren bir adamın Allah'ın rızasını kazandığını ve günahlarının bağışlandığını ifade eder ve ‘'Her Canlıya yapılan iyilikte sevap vardır'' der. (Buhari, Müsakat 9)
Bir başka gün ise Peygamberimiz (S.A.S), bir kediye kızıp onu hapseden ve açlıktan ölmesine göz yuman bir kadının Allah'ın azabını hak ettiğini ifade etmiştir.
Kainattaki her varlık gibi hayvanlarda Yüce Allah'ın varlığına ve kudretine delil olarak anlam taşır. En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah'ın eseri olarak değerlidir. O'nun tarafından insanlığa emanet edilmiştir.
İslam, hayvanlara zulüm ve işkence anlamına gelen, onları yaratılış amacına aykırı biçimde zorlayan her türlü davranışı yasaklar.
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: ''YERYÜZÜNDE YÜRÜYEN HAYVANLARDAN VE GÖKYÜZÜNDE İKİ KANADIYLA UÇAN KUŞLARDAN NE VARSA HEPSİ SİZİN GİBİ BİR TOPLULUKTUR''. (En'am, 6/38)
Hayvanlar da tıpkı bizler gibi yeryüzünün sakinleridir, Onların da yaşama, korunma, barınma gibi temel hakları olduğunu unutmayalım. Varlık alemine sevgi, şefkat ve ibret nazarıyla bakalım. Hiçbir canlıyı incitmeyelim. Hiçbir canlıya ŞİDDET uygulamayalım. Özellikle yaklaşan kış şartlarında hayvanlara karşı duyarlı olalım. 2021 yılında dünyanın karşı karşıya kaldığı GÖÇMEN meselesi unutmayalım. Sınır boylarında barınaktan yoksun çocuklu aileleri hatırlayalım. Avrupa Birliği ülkelerinin bu insanlara karşı tutumlarını, uyguladıkları ŞİDDETİ dikkate alarak ülkemize bağımsızlığımıza, birlik ve beraberliğimize sahip çıkalım.
Her canlıya karşı; Dini, vicdani ve insani sorumluluğumuzu yerine getirerek Rabbimizin rızasına talip olalım
Yüce dinimizin ve Allah Resulünün (S.A.S) konuya bakışı çerçevesinde günümüzde ki uygulamalara, gelişmelere hep birlikte bakalım ve elimizi şakağımıza dayararak düşünelim.
Evet.
Bu örnekleri çoğatlmak mümkün. Toplumsal barış, insanlığın mutluluğu için tek çözüm yolu, islam anlayışını sindirmektir.
Her geçen gün şahit olduğumuz ŞİDDET vicdanlarımızı yaralıyor, yüreklerimizi dağlıyor, inancımızda asla yeri olmayan ŞİDDET insanlık suçudur. Şiddet acizliktir, merhametsizliktir, zülumdur.
Şiddet, can dokunulmazlığı ihlalidir. İnsan onuruyla bağdaşmaz. Hiç bir gerekçe, ŞİDDET için mazeret olamaz.
Şiddetin dini, dili, ırkı, coğrafyası ve sosyal statüsü yüce dinimiz islam'a göre yoktur. Ancak Batı ve Emperyalist güçler, yahudiler, Hiristiyanlar günümüzde İslam Dinini kabul etmiş ülkerelere, toplumlara ŞİDDETİ her yönü ile uygulamaktadırlar. Bunun örneklerini Afganistan'da, Kıbrıs'ta Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Türk Cumhuriyetlerinde gördük, görmeye devam ediyoruz.
Kimden gelirse gelsin şiddetin hiçbir şekli kabul edilemez. Rabbimizin gazabı meleklerin, gök ve yer ehlinin Laneti, şiddete yeltenen, Allah'ın dokunulmaz kıldığı canları katleden zalimlerin üzerinedir. Onların Ahirette varacakları yer ancak CEHENNEMDİR.
Yüce dinimiz İslam'a göre asıl olan şefkattir, merhamettir, yaşatmaktır, Allah'ın masum kıldığı cana kıymamak, zarar vermemektir.
Nitekim Yüce Kitabımız Kur'an'da şöyle buyurmaktadır.
"... BİR CANA KIYMAYA VE YERYÜZÜNDE FESAT ÇIKARMAYA KARŞILIK OLMASI DIŞINDA, KİM BİR KİMSEYİ ÖLDÜRÜRSE BÜTÜN İNSANLARI ÖLDÜRMÜŞ GİBİ OLUR.
KİM DE BİR CAN KURTARIRSA BÜTÜN İNSANLARIN HAYATINI KURTARMIŞ GİBİ OLUR.' (Maide5/32)
Şiddet ve Merhametsizlik görüntülerinin sık sık ekranlara taşındığı günümüzde bize düşen görevler şunlardır.
Bu vesileyle şiddete maruz kalarak hayattan koparılan tüm kardeşlerimize Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum. Yüce Rabbimiz, merhameti önce yüreklerimize sonra da tüm yeryüzüne hakim kılmayı bizlere Lütfeylesin.
NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE
Anahtar Kelimeler: