Kar Tanesi Havada Kalmaz; Adil Yağar…

  • 17.02.2022 23:57
  • Okunma: 1895 kez

Kar yağınca, bir de tipiye dönünce hayatı olumsuz etkiler.

Bilmeyen yoktur artık; şehirlerde çarpan etkisi daha yüksek olur.

Bildim bileli böyle; kaç belediye başkanı gelip geçti,

İstanbul’da da böyle, dünyada da…

 İşi hemen siyasete getirip; sorumluluk alanından,

Algıdan, yergiden girip, bilmem nerden çıkılıyor ya.

Ben siyaset yapsam böyle etmem. Asla etmem.

*

 Kısa zamanda çok yoğun kar yağışına tanık olduk İstanbul’da.

Süper güç ABD dahil,  dünyada aynı sıkıntılar çekiliyor, izliyoruz.

 Kırsalda dizini kırıp oturursun da, megapollerde  öyle olmuyor o iş.

Sanki boyacı küpü; ekiplerden, kar yere düşmeden yakalasın istiyoruz.

Kar lastiğin yoksa eğer, bir santim de yağsa, kaldın yolda.

Üstelik yolu kapattın. Trafik durdu. Ve kar kapattı..

“Mahsur” ettin herkesi! Bir tane zincir takmış araca rastlamadım.

Eminim bir çoğunda yoktu! Kar lastikleri takmak hak getire!

Sonra vay nerde karayolları, nerde belediyeler,

Kaç saat oldu yollardayım diye feryatlar duyarız..

Münferiden sorumluyuz.

Kafamızı kuma gömüp,

Vatandaş sorumluluğumuzu umursamazsak, olmaz.

Bence dün yaşananların hallice bir kısmı, bu sebeptendi.

*

İstanbul’da çevre yolları ile ana arterler böyle bir tipide hep kapandı.

Hep ertesi gün açıldı.

 Emin olun otuz sene sonra da bu değişmeyecek.

Bu işin doğası budur. 

Uyarıları sağır sultan duydu.

Bunu anlayıp,  önce tedbirli olacaksın!

Nerde bu devlet diyenler, belediyeler bitik diyenler,

Tuzla, buzla kıyas yapanlar bilsinler ki; kar afet olup yağdığında,

Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam edersek,

Hep aynı sonuçları alırız. “Aynı yöntemlerle farklı sonuçlar olmaz” ki!

 *

Çok garibime giden,

 Ortalık yıkılıyor; şuradaki yollar onun, karşı yollar başkasının,

 Allah aşkına; bırakın yolların taksimini, tüm yollar devletindir.

Vatandaşın mağduriyetine bakıp, el mi ovuşturulur!

Bu sebeple ne bir oy fazla alınır, ne de eksilir.

Seçim sathı mahallinde kimse kardan, kıştan, depremden, selden bahsetmez.

Hepimiz biliyoruz ki, doğal afetlerde normal hayat sürülmez,

Mücadele edilir.

Tedbirler alınır, uygulanır.

Devletimizin kurumları koordinasyona girer ve yekvücut mücadele eder.

Köklü devlet teşkilatımız ve geleneğimiz böyledir.

Unutmayalım tüm belediyeler, devletimizin birer kurumlarıdır

 Dolayısıyla da, bu eşgüdümün bir parçası olarak görülmelidirler.

Gaziantep, Ankara, Bolu…

 Hiç fark etmez.

Bu kar yağışında da durum aynıdır; İstanbul’da iyi şeyler bu koordinasyonun eseridir,

Eksik işler de yine hepsinin ortak vebalidir.

Çevre yolları kapandı, uzun süre,

Şehir içi ulaşım zorlandı, uzun süre,

Kuzey Marmara otoyolu kapandı, uzun süre,

Havaalanları devre dışı kaldı, uzun süre...

 Kuzey Marmara Otoyolu ve İstanbul havaalanı kısmen,

Diğer hepsi tamamen devletimizin sorumluluk alanında…

İşte bu yüzden, ilgili tüm kurumlar, görevlerinin başındaydı.

İki Bakan koordinasyonu yönetti.

Valilik ve AFAD da öyle.

 İBB, AKOM, ilçe belediyeleri de sahadaydılar; şahidiz.

Bunlara rağmen, sıkıntılı, sancılı bir gece yaşandı.

Bu işi artık bir takım oyunu olarak görmeliyiz.

Daha iyisi olur mu; mutlaka olabilir demeliyiz.

Şükür ki, büyük bir kaza, can ve mal kayıpları olmadı.

 *

Gelelim isin siyasete tevdi edilen boyutuna. Bizim insanımız siyaseti sever.

Aidiyetini canhıraş savunur. (Ben beceremem işin o tarafını; denemedim de , galiba olmaz.)

iyaset erki de, işin bu tarafını çok iyi besler, on numara hatta.

Amma velâkin, kar adil yağar.

Beyaz yağar.

Dün başka, bu gün başka değildir.

TV’de gördüm, işittim; daha önce en galiz laf çakan, hükümeti haksızca gömen! adam,

İBB’yi eleştiriken, kuzey kutbunda bir kasabadan örnek verdi; “On iki ay kar, yollar hep açık “ dedi iyi mi?.

Güldüm, bir üstadımla gonuşuk ettik sonra; “Kutuplar çok hızlı döner” dedi, gülüştük.

Allah aşkına, siyasete yaranacağım diye aptallığı, şaklabanlığı normalleştirmeyelim.

*

Kar gibi adil siyasetimiz olsa, eleştiri yerine öz eleştiri de duysak,

Siyasi mücadele hayatın gerçeği; hep suçlama yerine, taltif de görsek.

Mesela bir yerel yöneticimiz çıkıp; “çok çalıştık ama şurada çuvalladık,”

Bir valimiz; “eksik kaldığımız alanlarımız oldu, daha iyi olmalıydık”,

Bir Bakanımız demecinde,” her şeye rağmen, bu süreyi kısaltmalıyız”…

Deyiverse, fena mı olur?

Tek duyduğumuz her cenahtan; “biz iyiydik, kötü olan şu karşı mahalle”!..

Kar olsam,  daha yağasım gelmez valla…

*

Afetlerin sorunsuz çözümü beklenemez,  sıkıntıları olacaktır.

Üstelik depremi beklerken,

Kentlerin her türlü yaşam konforunu yükseltmek yerine,

İlla suçlu bulalım diye bir kurban ararken,  bir şehri kurban ediyoruz...

Gördük ki, hep kar kazandı… Hiç bir kar, havada kalmaz. Ya DEPREM?

Yerin dibinde kalır mı?  

Anahtar Kelimeler:

Yazarın Yazıları