Aylardır yaptığımız yolculuklardan bahsettiğimiz serüvenimizde bu ay aslında biraz da sizlere yolculuğun ta kendisinden, ne olduğundan, nasıl hissettirdiğinden ve aslında neye yaradığından bahsetmek isterim. Belki aramızda seyahat etmekle, yola çıkmakla arası henüz yeteri kadar iyi olmayanlar, tanışmayanlar ve belki de endişeleri olanlar vardır ve bir ışık tutmuş oluruz çıkacakları yolculuklara…
Seyahat etmek, yolculuk yapmak, yolda olmak her ne kadar fiziksel bir aktivite gibi görünse de aslında insan ruhunu besleyen, zihni yenileyen ve taze tutan bir eylemdir. Öyledir ki bazılarımıza korkutucu ya da zor gelebilir. Kabuğumuzdan çıkmamıza, yeni yerler keşfetmemize, yeni bir insan, yeni bir kültür ile tanışmamıza sahne olan, bizlere farklı dünyaların kapılarını açan bir eylem. Tek başına yapıldığında sınırlarınızı zorlamanıza yarayan, belki başta korkutucu ama kendi başınıza yaptığınız planların tıkır tıkır işlediğini gördüğünüzde keyfinden geçilmeyen, problem çözme yeteneğinizi geliştiren ve özgüveninizi oldukça arttırmanıza fırsat tanıyacak bir deneyim. Yanınızda size eşlik edecek biri varsa, bazen ona güveneceğiniz ve kendinizi programın akışına bırakacağınız, bazen planlamaları birlikte yaparak bir ekip olabileceğiniz, takım olarak hareket edeceğiniz, belki de ekip lideri görevini üstlenerek tüm sorumluluğu üzerinize alacağınız keyifli bir deneyim. Tek başına ya da birileriyle birlikte, aslında seyahatin her türlüsü çok keyifli ve öğretici bir serüven.
Bu serüveni daha keyifli hale getirmek için ise; önce gitmek istediğiniz yeri belirleyin; (belirlemeyip kendinizi akışa bırakmakta bir seçenek pek tabii) Nereye gideceğinize karar verdiniz, her şeyin elinizin altında olduğu ve bilgiye erişimin oldukça hız kazandığı bir yüz yılda olduğunuzu unutmayın. Hemen küçük bir araştırmaya girişin derim. Gitmek, gezmek, görmek istediğiniz yerde neler var, kimler nereleri önermiş, nereleri mutlak suretle görmek gerek ve kimlerle tanışmak, hangi lezzetleri tatmak gerek kısa bir araştırma yaparak kendinize notlar alabilir, küçük bir liste oluşturabilirsiniz. Listedeki her yere gitmek zorunda değilsiniz, sizin listeniz elbet. Ama ben tüm bunları nasıl görebilirim hepsine nasıl vakit ayırabilirim derdine düşerim hep. Yapmak istediğiniz her şeyi birkaç güne sığdırabilmek elbette imkansız olacaktır, bazen yeterli vaktiniz olmayacak, bazen de öyle çok vakit olacak ki zamanı orada nasıl geçireceğinizi bilemeyeceksiniz. Bazen kendinizi her yeri görme hevesiyle koştururken bulacak, bazense öyle sokaklara öyle şehirlere gireceksiniz ki, elinizdeki listeler, haritalar bir yanda duracak ve siz sokakların sizi sürüklediği yere doğru ağır ağır yol alırken bulacaksınız kendinizi. Ama her yolculukta olabilecek en iyi planı hazırlarken kendinizi ne kadar geliştirdiğinize ve dönüştürdüğünüze inanamayacaksınız.
Bazen yollarda her şey istediğiniz gibi gitmeyecek, planlar tutmayacak ve hiçbir zaman her şey kusursuz olmayacak. İllaki bir otobüsün saatini kaçıracak, bir trenin kalkışına gecikecek ya da bir uçağın kapılarının kapanışıyla yüzleşeceksiniz. Yanınızda biri varsa çok daha kolay olacak, belki birbirinize sarılıp ağlayacak, birkaç dakika sonra kahkahalar atmaya başlayacak ve yeni çözüm yolları arayacaksınız. Tek başınaysanız ağlanıp sızlanamayacaksınız da, kime ağlanacaksınız ki? İş başa düşecek ve o an bir yolunu bulup kimseden yardım almadan çıkacaksınız işin içinden. Yollar çözülüverecek, yeni planların kurguları belirecek gözünüzün önünde ve devam edeceksiniz.
Bazen güneşli diye planlar yaptığınız hava durumu şaşırtacak ve sizi yağmurlu havayla karşılayacak gittiğiniz şehirler, üstünüz başınız ıslanacak, ayağınız çamurlara batacak. O an çok zor olacak ama bir gün etrafınızdakilere ayağınızın çamura battığı o anı kahkahalarla anlatırken bulacaksınız kendinizi. Evet seyahat etmek anılar biriktirmeye, biriktirdiklerinizi etrafınızdakilerle paylaşmaya da yarıyor olacak ve sizi oldukça sosyalleştirecek.
Bir şeyler almak isteyeceksiniz, alacaklarınızın kimi zaman hesabını tutacak, kimi zamansa son ana kadar umursamayacaksınız. Umursamadığınız zamanlarda son birkaç gün hiç geçmeyecek, yine de bütçenizi günlere bölecek, hesaplamalar yapacak, size maksimum faydayı sağlayabilecek yeni çözüm yolları üretiyor olacaksınız.
Gittiğiniz, gördüğünüz, gezdiğiniz yerlerde yeni insanlarla tanışacak, karşılaşacaksınız. Bazen öyle farklı hayatlar çıkacak ki karşınıza, bazen de sizinkine çok benzeyenleri olacak. Kahvaltı için uğradığınız fırındaki amcanın size merhaba deyişini unutamayacaksınız belki, ya da seyahat ettiğiniz otobüsteki şoförün esprilerini, yanınızda oturan teyzenin dertlerini, sokaklarda gezinirken peşinize takılan kediyi ve dahasını… Doğanın, iklimin, bitkilerin ve hayvanların farklılaştığını seyredecek; gezdikçe, tanıdıkça ve tanıştıkça hem çok öğreneceksiniz, hem de bambaşka kültürlerdeki insanlarla birbirimizden ne kadar farklı ve bir o kadar da aynı olduğumuzu fark edeceksiniz.
İlk kez seyahate çıkıyorsanız bir de özleyeceksiniz evde kalanları, onlara ne kadar fazla ihtiyaç duyduğunuzu ise o zaman fark ediyor olacaksınız. Evde kalanlar yanınızda olmadan, yani birilerini arkanızda bırakarak bir yerlere gitmek, bir şeyler yapmış olmak başarılı hissettirecek, dönüp dolaşıp eve döndüğünüzde ise onlara sahip olmak daha kıymetli hale gelecek.
Tüm bunlar olurken, bırakın uçaklar kaçsın, tren peşinden koştursun sizi. Çok güzel yerleri görün ama çok lüks olmasın, ya da çok güzel sesleri dinleyin aslında ünlü olmayan ama sizin zihninizde kendi ününü yaratan. Sizinle birlikte gelecek anılara, mekânlara, insanlara ve kokulara odaklanın. Tadını çıkararak seyahat edin. Bazen havaalanında uçağınızı beklerken daha uçuşunuza çok uzun saatler olduğunu fark edip montunuzu yere serip uyuyabiliyor olun mesela, hiç yapmadınız ya daha önce. Gittiğiniz yerdeki en lezzetli yemeği yiyin sonraki günler ne yiyeceğinizi hiç düşünmeden. Yolda gördüğünüz köpeğe gülümseyin ve sokak köşesindeki kediyi sevin, sanki sizinle gelecekmiş gibi.
Ekonominin bizleri oldukça zorladığı, seyahat etmeyi de geçtik artık bir noktadan diğer noktaya ulaşımın bile oldukça pahalılaştığı, uçak ile seyahat etmenin maliyetlerinin giderek arttığı, otobüsü ya da bazen treni tercih etmenin bile kaçınılmaz çıktısı olan zaman maliyetine rağmen lüks sayıldığı dönemlerdeyiz biliyorum. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, güzel günlerin geleceğine olan inancım ve umudumla sizleri biraz olsun teşvik etmek, sokağa, yola, seyahate çıkmaya, tüm bu hisleri yaşamaya davet etmek isterim…
Anahtar Kelimeler: