Sporun çocuk gelişimine olan olumlu etkisi her geçen gün daha fazla anlaşılıyor. Çocukların teknolojiye olan ilgisi onları hareketsiz ve sağlıksız bir yaşam tarzına itiyor, öte yandan spor çocukların sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda bilişsel, duygusal ve psikolojik olarak gelişmelerine de yardımcı oluyor. Bireysel sporlar çocuğun özgüveninin gelişmesini sağlarken, takım sporları çocuğa paylaşmayı ve takım halinde hareket etmeyi öğretiyor. Tenis ve futbol, gelişim çağındaki çocukların merak sardıkları sporların başlarında yer alıyor.
Tenisin, çocukların fizyolojik gelişimlerinin yanı sıra ruhsal ve psikolojik gelişimlerine de önemli katkılarda bulunduğu yadsınamaz bir gerçek. Çocukları sosyal açıdan zenginleştirerek, kötü alışkanlıklardan uzak durmalarında her spor önemli rol oynuyor. Küçük yaş gruplarında spor eğitimlerinin verilmesinin bir başka nedeni ise sporun çocukların paylaşma duygusunu pekiştirmeyi hedeflemesi. Akademideki hocaların desteği ve eğitimi ile yeni başlayan ya da küçük yaş gruplarında eğitim alan çocuklara paylaşmanın önemi aktarılıyor. Çocuklar antrenmanlarda gözlem altında eğitiliyor, gelişimleri gözleniyor.
Raketle vurmak ilgi çekiyor
Genç Tenis Akademisi'nde eğitim gören çocukların antrenmanlara istekli gelmelerinin sebeplerinden birisi, tenis sporunun demirbaşı olan raket. Çocukların gündelik hayatlarında daha çok karşılaştıkları futbol, basketbol gibi sporlardan farklı olarak tenisin raketle oynanması ilgilerini çekiyor. Küçük yaşlarda spora başlayan çocukları spora ısındırmak için çeşitli faaliyetler yaptıklarını belirten Genç Tenis Akademisi antrenörü Cengizhan Akyüz, "Özellikle küçük çocuklara spor alışkanlığı kazandırmak amacıyla çeşitli uygulamalar yapıyoruz. Meselâ çocuklara ilk antrenmanlarında tenis topuna direkt temas ettirmiyoruz, raketle temas ettiriyoruz. Raketle oynamak çocukların daha çok ilgisini çekiyor” diyor.
Çocuklar yaş gruplarına göre kategorize ediliyor
Spor eğitiminde yaş unsurunun önemine dikkat çeken Akyüz, “Spor eğitimi gören çocukları yaş gruplarına göre kategorize ediyoruz. Bu kategori belirleme sırasında onların fiziki durumu, tenis topunu karşılayabilme güçleri gibi pek çok faktör de etkili oluyor” şeklinde konuşuyor. Akyüz, kategorize edilen grupları ise şu şekilde açıklıyor: “6-8 yaş kırmızı, 8-9 yaş turuncu, 9-10 yaş ise yeşil top olarak gruplandırılıyor. Grupların antrenmanları birbirlerine karışmayacak şekilde ayarlanıyor.”
Koordinasyon geliştiriyor
Tenis sporunun gelişim çağında olan çocuklara büyük katkısının olduğunu belirten Akyüz, “Küçük yaşta tenise başlayan çocuklar koordinasyon açısından gelişmeye başlıyor. Çocuklarda el, göz ve beyin koordinasyonu gelişiyor ve spora devam ettikleri sürece de bu gelişme artarak devam ediyor” diyor.
Koşuyolu Spor Kulübü'nde futbol eğitimi
Ülkemizde ve dünyada en çok rağbet gören spor olan futbolun, çocukların fiziksel, zihinsel ve sağlık açısından gelişimlerini etkilediği bir gerçek. Futbol konusundaki araştırmamızı derinleştirmek için Koşuyolu Spor Kulübü’nü ziyaret ediyor ve burada velilerle sohbet etme fırsatı yakalıyoruz.
Koşuyolu Spor Kulübü, futbol okulu ve akademik yarışmacı takımları olmak üzere ikiye ayrılıyor. Spor okulları en küçük yedi yaş olmak üzere on beş yaşa kadar kategorilere ayrılıyor. Bu kategorilerde aynı yaştaki çocukların birlikte antrenman yapmalarına özen gösteriliyor. Bunun yanında çocukların fiziki yapıları ve yetenekleri de göz önünde bulunduruluyor. Çok büyük farklar olmadığı sürece aynı yaştaki çocuklar beraber antrenmana çıkıyorlar.
Önce temel bilgiler aktarılıyor
Koşuyolu Spor Kulübü altyapı sorumlusu Ali Sunar ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede Sunar, “Futbolda çocuklar üzerindeki gelişim on yaş ve sonrasında başlıyor, yedi ve on yaş arasındaki çocuklara temel bilgiler aktarılıyor. Futbolun paylaşma sporu olduğu çocuklara bu yaşlarda aşılanmaya başlıyor. Onlu yaşlardan sonra çocuklarda fiziksel ve mental açıdan ciddi değişimler gözleniyor ve buna bağlı olarak yarışmacı takımlarımızda mücadele edebilecek düzeydeki oyuncuları akademik kadromuza yükselterek lige hazırlıyoruz" diyor.
Mücadele ruhu kazanıp, kötü alışkanlıklardan uzaklaşıyorlar
Ali Sunar, “Futbolda sporculara takım ruhunu, ekip halinde sorumluluk sahibi olmayı ve mücadele etmeyi öğretiyoruz. Sporun bir diğer faydası da çocukların çoğu zamanlarını bu spora ayırıp kötü alışkanlıklardan uzak durmalarıdır” şeklinde konuşuyor. Ali Sunar, futbol okuluna yeni katılan çocuklarda içe kapanıklık, çekingenlik gözlemlediklerini, antrenman ortamına adapte oldukça kendi yaşıtlarıyla kaynaşıp bu problemi aştıklarını belirtiyor.
Öncelik dersler
Altyapı sorumlusu Ali Sunar, “Futbol okulumuzda ve yarışmacı akademik takımlarımızda futboldan önce okul geliyor. Her antrenman öncesi çocuklarla ufak toplantılar yapıp derslerin bizim için birinci sırada olduğundan bahsediyoruz. Okullarda sınav dönemlerinde velilerle irtibat kurarak, çocukları takip ediyoruz. Çocukların herhangi birinde ders notlarında düşüş gözlemliyorsak sporcumuzla iletişim kurup önceliğin dersler olduğu konusunda telkinlerde bulunuyoruz” diyerek sözlerini tamamlıyor.