Adını beylerbeyliğinden almış, bugünkü valiliğe eş bir semt, şimdilerde boğazın incisi Beylerbeyi Mahallesi.
Bu ayki konuğumuz Beylerbeyi Spor Kulübümüz olacak. Üzerime giydiğim ilk forma ve ilk sahalara ayak bastığım takım olması hasebiyle Beylerbeyi Spor’un benim gönlümdeki yeri çok özeldir. Birçok yıldız futbolcuyu Türk futboluna kazandırmış kulübümüz, kırmızı yeşil renkleriyle 1903 yılında Ruşen Erman, Cahit Ceren, Mazhar İnangöz tarafından dernek olarak faaliyetlerine başlasa da 1911 yılında futbol ve kürek branşlarının tesciliyle kurulan, asırlık kulüplerimizdendir.
Uzun yıllar Beylerbeyi’nde, denize 100 metre mesafe de, 2 katlı bir binada faaliyet gösteren kulübümüzün, 80 li yıllarda meşhur rahmetli Köşk Emin hoca yönetiminde judo ve karate takımı da bulunmaktaydı. Kulüp binasının önündeki toprak sahasını çevreleyen 2 metre yükseklikteki beton duvarların üzerinde oturarak keyifle izlediğimiz o muhteşem sezon açılışlarından birinde yıldız Galatasaray’a karşı oynamış ve gol atarak galip gelmiş biri olarak gurur ve mutlulukla hatırlıyorum. Bu açılışlarda büyük takımlarla maçlar yapılır, kurbanlar kesilir, transferler seyirci ile buluşturulur, sahalar bayraklar ile süslenir dualar edilirdi.
Uzun yıllar bu toprak sahasında yağmur çamurla boğuşan kulübümüz benim şahit olduğum 80 li yıllarda 2. ligde boy gösteriyordu. O yıllarda takımımız Aydın Kral hoca ile Anadoluhisarı Akademi Sahası’nda unutulmaz maçlara imza atmış ligin ilk yarısını lider bitirmiş, lakin ligin ikinci yarısında inanılmaz bir şekilde puan kayıpları ile maalesef küme düşmüştür. O yıllar hemen hemen bütün maçları tribünde izlemiştim, çok büyük bir şoka şahit olmuştuk. Tribünde unutulmaz üçlükleri çektiren amigo İzzet önderliğindeki seyirci desteğiyle Kamil, İbrahim Kamacı Hasan, Sedat, kaptan Halis, Kenan ağabeylerimizin mücadeleleri hatıralarımızdan hiç silinmemiştir.
Daha sonra 90 lı yıllarda yeniden 2. lige yükseldikleri Eyüp spor maçını da yine tribünden izleme şansına sahip olmuş birisi olarak sizlere özetleyeyim. Harika bir maçtı, dün gibi hatırlıyorum soğuk, yağmurlu bir havada 2 otobüs seyirci Eyüp stadında yerini almıştı. Beylerbeyispor, gencecik bir kadroyla sahada ışık saçarken, Eyüpspor Ergün Hoca yönetiminde Arif, Cemal, Ali tepeler, Erdal gibi 2.lig tecrübeli güçlü bir kadroyla sahada mücadele ediyordu. İnanmış, iyi hazırlanmış Beylerbeyispor ikinci yarıda 1 er muhteşem İlker golüyle 2-0 öne geçti penaltıdan bir gol ve Beylerbeyispor kalan 3.haftaya avantajla girdi ve şampiyon olarak 2. lige merhaba demişti. Beylerbeyi taraftarlarını sevince boğmuştu.
İnişli çıkışlı grafiklerle günümüze kadar gelen kulübümüzün süper amatör lige düşmüş olması Üsküdar’ımızı üzmektedir. Yılların takımının ligi burası olmamalıdır. İnşallah Beylerbeyi’mizin başarılarını en kısa zamanda, teşekkürü fazlasıyla hak eden Üsküdar Belediye Başkanımız Hilmi Türkmen tarafından yenilenen Beylerbeyi 75. Yıl Stadyumu’nun muhteşem tribünlerinden izleriz.
Sayın Başkanımız Mustafa Yazıcı ve yönetiminin de, bu güzide kulübümüzü olması gereken yerlere, en kısa zamanda çıkaracaklarına inancımız tamdır.
Altyapı çalışmalarına, futbol okullarına çok önem veren takımımıza uzun yıllar altyapı hocası olarak hizmet eden, benim de hocam olan çok sevdiğim güzel insan Recep Ayçelik ağabeyim birçok futbolcuyu Türk futboluna kazandırmıştır. Kulübümüz bir dönem de Galatasaray’a pilot takım olarak hizmet etmiş ve birçok genç futbolcuya kucak açmıştır.
Gelelim mazideki efsane Beylerbeyi’ne, emeği geçenlere; Boncuk Ahmet, kulüp müdürü Osman abimiz, Şişik Faruk, Altaylı Enver, GS Murat, Sarıyerli Sedat, M. Dursun, Barbaros abi, Giresunlu Metin Mustafa kardeşler, Kaleci Mustafa, Kamacı Hasan… Her bir ayrı değere sahip, saygı ve hürmetle…
Yolun açık olsun Beylerbeyi.