Kimi zaman şairlerin mısralarında, kimi zaman aşıkların adımlarında, bir yanı kız kulesi bir tepesi Çamlıca bazen deniz kokusu martı sesi bazen ise yükseklerden izler herkesi…
Her sokağında ayrı bir tarih, her yanı ulema evliya, hangi film hangi dizi uğramaz ki oraya. Şarkılarda nakarat, bahçede badem, 33 mahalle kendi içinde alem.
Buram buram tarih kokan sokakları metrelerce uzayan sahili, inişi çıkışı tepeleri Çamlıcası.
Okuyan mahallesi kuzguncuk, yaşayan mahallesi Çengelköy, izleyen mahallesi Çamlıca, merkezinde Aziz Mahmut Hüdai sırtlarında Karacaahmet dergahı, Saçlı Halil efendi, Asadar Baba, Ata Efendi, Mustafa Enver Efendi, Zekirzade Abdullah Efendi, Şeyh Abdullah Efendi, Seyyit Yahya Sezai Efendi, Ali Behçet Efendi, Nakkaş Baba, Yusuf Nizamettin Efendi, Şeyh Konya Mehmet Muhiddin Efendi, Abdurrahman Gazi, Muhammed Tevfik, Bosnalı Kartal Baba, Cennet Mehmet Efendi, Yakup Afvi Efendi, Garip Dede, Ahmet Rauf Üsküdari, Köstendilli Ali Efendi, Şeyh Mustafa Devamı, Nur Baba, Süt Baba, Dede sultan, Balaban Baba, Osman şems Efendi, Nalçacı Halil Efendi, Fenai Ali Efendi, Kavsara Mustafa Baba, Ömer Dede ve Üç Yatırlar, Selami Ali Efendi, Şeyh Salih Efendi, Süleyman Hilmi Tunahan, Hz Ebu Derda (r.a), Mustafa Manevi Efendi, Ahmet Bukai, Ağacı Dede, Yaman Dede, Şeyh Seyyid Nuri Efendi, Gizlice Evliya, İvaz Fakih, Kefçe Dede, Muhammed Nasuhi Üsküdari, İbrahim Hayranı, Şeyh Celaleddin Kumuki(r.a), Seyyid Haşim Baba, Halil Numan Dede, Salih Efendi, Abdülfattah Bağdadi, Himmet Efendi ve daha niceleri. Bitti mi bitmez derya denizi, Kız Kulesi şairleri, yalıları, Kulelisi, Kandillisi, Selimiyesi unutulur mu Sinan’ın Üsküdar da ki minaresi.
Evet saymakla bitmeyen bir hazine Üsküdar. Bunca güzellik bunca tarih ve kültür var. Neden gelişmeye çok müsaitken turizmde hak etiği değere ulaşamadı? Sorun şehirde mi, yöneticilerinde mi yoksa sakinlerinde mi? Öyle ki sahilinde çekirdek çitlemekten ibaret sayılmamalı. Uzun yıllar Üsküdar'da hizmet veren Üsküdar ile özdeşleşmiş otelleri neden kapılarını kapattı? Yolunda gitmeyen neydi? Gebze’den Üsküdar'a kadar onlarca kurumsal oteller var. Yani başımızda Ümraniye’de aynı şekilde. Boğazı kucaklayan manzarası ile Üsküdar’da otellere kapılarını kapattıran sebep nedir? Biraz bakıp araştırdığımızda öyle beceriksiz işletmecide görmedik hani. İnsanlar mı tarihe meraklı değildi yoksa tarih mi gizli kalmıştı, bir türlü dizilerden, şiirlerden neden öteye geçemedi? Sokaklarda insanlara sorduk. Üsküdar rızkı dar nedendir bu söylem diye. Biraz daha araştırdık ve daha etkileyici bir söylemle karşılaştık velisi, delisi, kedisi meşhur dediler. Pekii başka meşhur bir şeyi yok muydu? Neden Üsküdar'ın esnafı ve sakinleri karamsar bir tablo çiziyordu, azla yetinen söylemler ile kendini avutuyordu?
Oysa ki Üsküdar boğaza nazır Turizmin en yüksek seviyede misafir ağırlayabilme kapasitesine sahip. Üsküdar’ın tarihi ile yeniden ön plana çıkması için gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, gerekse Üsküdar Belediyesi’nin ivedilikle bu konu üzerinde yeni projeler, yeni çalışmalar yapması lazım. Dilden dile dolaşan nahoş söylemlerin unutulması adına gayret gösterilmelidir. Üsküdar, günü birlik ziyaretlerin yanı sıra konaklama yerleriyle tarihi ve kültürel sosyal gezilerin yapıldığı yer olmalı. Yakın çevre komşu ilçeleri ziyarete gelen misafirler neden konaklama tercihini Üsküdar'dan yana kullanmasın. Üsküdar göç almasın deniliyor, yerli ve yabancı turistin gelmesi Üsküdar’a bu anlamda zarar değil yarar sağlar. Beylerbeyi Sarayı’na kaç kişi gelmiştir yerleşik maliklerden…
Bir ucundan başlanmalı mesela Üsküdar'da bulunan ilk okuldan, lise seviyesine kadar olan okul öğrencilerine gezdirilmeli Üsküdar.
Her şeyden önce Üsküdar'ı Üsküdarlı bilmeli, tanımalı, okumalı, anlamalı. Daha adına yeni şiirler, yeni romanlar yazılacak, yeni filmler çekilecek, daha bir çok güzelliklere, sevdalara yelken açacak Üsküdar.