Ayasofya Fatih Medresesi 86 yıl sonra eğitimin hizmetinde
Ayasofya Camii'nin müzeye çevrilmesiyle birlikte faaliyetleri rafa kaldırılan kurumlardan biri de Ayasofya'nın hemen bitişiğinde bulunan Fatih Medresesi'ydi.
İstanbul'un simgesi olan kültürel mirasın parçası olan Ayasofya Medresesi 86 yıl aradan sonra yeniden açıldı.
Restorasyon çalışmalarına 2017 yılında başlanan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen Ayasofya Medresesi hizmete açıldı. 2009 yılında "korunması gerekli kültür varlığı" olarak tescil edilen Ayasofya Medresesi'nin restorasyonunda 1936'da yıkımından önceki mimari ve malzeme kullanımıyla birebir aynı özelliklerde olmasına dikkat edildi.
Açılış töreninde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen hafta Büyük Çamlıca Camii'nde İslam Medeniyetleri müzesinin açılışını gerçekleştirdik. Bugün açılışını yaptığımız Ayasofya Fatih Medresesi ile izleri silinmek istenen bir eseri daha şehrimize kazandırıyoruz. Burası İstanbul'un fethinin akabinde şehrin ilk medresesi olarak hizmete açılmıştır.
İlk hocası Molla Hüsrev olan Ayasofya Fatih Medresesi’nde Ali Kuşçu da ders vermiştir. Medrese farklı tarihlerdeki bakım onarım ve inşalarla 1924 yılına kadar eğitim hizmetine devam etmiştir. Daha sonra bir müddet te öksüzler yurdu olarak kullanıldıktan sonra görüntüyü bozduğu gerekçesiyle yıkılmıştır.
Ayasofya’yı asli kimliğinden kopararak müzeye çevrilen zihniyet bu medreseye de tahammül edememiş, sessiz sedasız ortadan kaldırmıştır. Özellikle tek parti zihniyetinin bu konuda sabıkası oldukça kabarıktır. Bu dönemde batılılaşma adına yapılanlar milletin hafızasında derin yaralar açmıştır” dedi.
“Nice eserler kaybolup gitmiş”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konulmasının devamında,“Ayasofya Fatih Medresesi’nde olduğu gibi; kimi zaman ihmalkarlıktan, kimi zaman gafletten, kimi zaman da rövanşist anlayışla tarihi eserler yıkılmış içerisindeki nice eserler de kaybolup gitmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asırlara meydana okuyan yüzlerce cami satılmış, kiraya verilmiş yada depo olarak kullanılmıştır. Kur’an kurslarımız kapatılmış, ilim irfan yuvalarımızın kapısına kilit vurulmuştur. Biz bu açılışta sadece emanete sahip çıkmıyoruz, tek parti zihniyetinin tarihe sürdüğü utanç lekesini ortadan kaldırmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. O dönemki mimari özelliklerine sadık kalınarak ihya edildi. Yaklaşık 4.5 asır boyunca sayısız âlimin yetişmesine vesile olan bu medrese yine ilim vermeye devam edecektir. Burada inşallah yarının âlimleri yetişecektir. Bu güzide eserin 13 ay gibi bir sürede hayata geçirilmesindeki emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Sultan Fatih’in emanetini ihya ettik” ifadelerine yer verdi.
Araştırma merkezi olarak kullanılacak
İki katlı inşa edilen 38 odalı medresede, Ayasofya Araştırmaları Merkezi, Fatih Sultan Mehmet ve Dönemi Araştırma Merkezi, İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi, İslam Hukuku Araştırma Merkezi, Yazma Eserler Uygulama ve Araştırma Merkezi, Vakıf Araştırmaları Merkezi, Evliya Çelebi Çalışmaları Araştırma Merkezi, Görsel İletişim ve Tasarım Uygulama ve Araştırma Merkezi yer alacak.
Ayasofya Fatih Medresesi'nin tarihi süreci
1453'te İstanbul'un fethedilmesiyle beraber Ayasofya Kilisesi'ni camiye çeviren Fatih Sultan Mehmet, caminin kuzey batısında bulunan ve o süreçte papaz evleri olarak kullanılan eseri de medreseye çevirdi.
Yıllar içerisinde bakım ve onarım çalışmalarından geçen medrese, Sultan Abdülaziz dönemindeki 1869-1874 yıllarında yıktırıldı.
Yeni medrese binasıysa eski medrese temelleri üzerine tekrar inşaa edildi. Fakat medrese bu kez batı cephesi hizasına kuruldu.
Öksüzler yurdu olarak değerlendirildi sonra yıkıldı
Son Ayasofya Medresesi, Daru'l-Hilafetü'l-Aliye Medresesi olarak kullanılırken, 1924'de, İstanbul Belediyesi tarafından Öksüzler Yurdu olarak değerlendirildi.
Ayasofya'nın müze olmasından bir süre sonra daha bu mekân Öksüzler Yurdu olarak kullanılmaya devam etti.
Ancak 1936 yılında harap olması ve kullanıma müsait olmaması sebebiyle yıktırıldı.
Ayasofya Medresesi hakkında
Ayasofya Fatih Medresesi Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesine Ayasofya Yerleşkesi olarak özüne uygun şekilde kullanılmak üzere tahsis edildi.
Medresede, Ayasofya Araştırmaları Merkezi, Fatih Sultan Mehmet ve Dönemi Araştırma Merkezi, İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi, İslam Hukuku Araştırma Merkezi, Yazma Eserler Uygulama ve Araştırma Merkezi, Vakıf Araştırmaları Merkezi, Evliya Çelebi Çalışmaları Araştırma Merkezi, Görsel İletişim ve Tasarım Uygulama ve Araştırma Merkezi yer alacak
Mimari özellikleri
Mevcut temel duvarlarının onarımları yapıldıktan sonra yapı bu duvarların üzerine oturtuldu. Duvar örgüsü ahşap hatıllar ve demir gergi sistemi ile güçlendirildi.
Caferiye Sokak'a bakan ön cepheye taş kaplama yapıldı. Toplam oda sayısı 42 iken, onaylı proje ile işlevsel değişikliklerden dolayı birleştirilen mahaller oldu ve oda sayısı 38'e düşürüldü.
1473 metrekare alanda 1300 metrekare kapalı olanı bulunan medresenin birinci avlusunun büyüklüğü 155 metrekare, ikinci avlusunun büyüklüğü 230 metrekare, arka avlusu 115 metrekareden oluşuyor.
Avlularda çelik konstrüksiyon üzeri ahşap deck yapılarak yürüme alanları oluşturuldu. Birinci avluda sarnıç kalıntıları korunarak üzerine deck yapıldı.
İkinci avluda bulunan kalıntılar, çevresinden gezilerek sergilenecek şekilde açıkta bırakıldı. Z-02 mahallinde bulunan özgün taş döşeme korunarak çevresine ahşap döşeme yapıldı. Avlularda revak altları terracotta taban tuğlası ile kaplandı.
Soğukçeşme Sokak cephesine bakan mahallerde terracotta taban tuğla ile döşeme yapıldı. Kapı ve pencereler, oda tavan kaplamaları ve döşemeleri ile revak kaplamalarında birinci sınıf çam kereste kullanıldı