Üsküdar’da Yaşamak - Üsküdar’ı Yaşatmak

  • 31.08.2020 15:16
  • Okunma: 867 kez

Bir Üsküdar edasıyla selamlıyorum tüm gönül dostlarını. İsmini Üsküdar’dan alan medya, basın yayın alanında hizmet veren Yeni Üsküdar Gazetesi’nde Üsküdar’dan bahsederek başlayalım söze…

Üsküdar;  İstanbul denilince ilk akla gelen, şairlerin şiirlerinde, kurulan dost meclislerinin sohbetinde kendini yaşatan yaşayan; güvenilir, vefalı yönüyle hissiyatını paylaştığım huzurlu bir şehir. Üsküdar tabiatıyla insanı kendine benzetiyor. Sınırlarımızı çiziyor; hoyrat, yırtıcı, kırıcı yönlerimizi törpüleyerek bir tebessüm gibi yansıyor çehrelerimize…

İnsan ve şehir hatırı sayılır, kıymeti bilinir hâle bürünüyor karşılıklı. Birbirini feda etmeyen dengeli bir uyum yakalıyor arasında.. Şehir, insanın inşa ettiği, kültürel birikimlerinin yapılı hâlidir. İnanç, gelenek, örf ve âdet, şehri biçimlendiren şehre kimlik kazandıran unsurlardır. Üsküdar bu anlamda yarından düne doğru giden güzergâhtan kopmayarak geleceğini inşa etme mücadelesi veren nadir örneklerden bir tanesidir.

Üsküdar’da yaşamak ile Üsküdar’ı yaşatmak arasında sıkı bir bağ kurmuş Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre’nin, “Üsküdar Ah Üsküdar” kitabında Üsküdar medeniyetini yâd ederken ‘Üsküdarlı nasıl olunur?’ tarifine gelin birlikte göz atalım: “Üsküdarlılık kendini her şeyden önce insan ilişkilerinde belli eden müstesna bir haslettir. Güler yüzle candan bir selam vermek. Nezaketle hâl-hatır sormak. Muhatabının sevinç ve kederine yapmacıksız bir şekilde samimiyetle iştirak etmek. Hizmet ve yardımda tevazuuyla ve gönüllü olarak öne çıkmak. Komşu hatırı ve kendi ailesiyle aynı düzeyde tutmak. Hasta ziyaretini ihmal etmemek. Ticarette muhatabının hakkını sahavetle korumak. Fukarayı kollayıp gözetmek. Mahallenin ırzına, namusuna, edebine, terbiyesine, düzenine, emniyetine sahip çıkmak. Komşularının mahallesinin, beldenin ve bütün sakinlerinin sıhhat ve afiyeti için cenabı Hakk'a her gün samimiyetle niyazda bulunmak bu hasletin en belirgin özellikleridir. Üsküdarlılık aynı zamanda Üsküdar’dan büyük bir haz duymak ve bunu iftiharla ifade edebilmektir. Üsküdarlı olabilmek için bu mübarek beldenin geçmişini ve evliyasını tanımak yüz yılların tesis ettiği örf ve adetlerine sahip çıkmak bunları korumak, bizzat yaşamak lazımdır.’’

1935'te Üsküdar'da doğan Ahmet Yüksel Özemre,kanaat ve huzur içinde yaşayan büyük bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelmiş, eğitim hayatını başarıyla tamamlamış, Türkiye'nin ilk atom mühendisidir.34 yaşında profesörlüğe yükselerek birçok devlet görevi ifa etti. Pozitif, sosyal ve dinî ilimler konularında 400 kadar makale ve raporu bulunan Özemre'nin hâlen üniversitelerde okutulan 12 ciltlik ders kitaplarının yanında 40 cilt kadar da genel kültür meselelerine ait kitabı ve tercümeleri vardır. Türkiye Yazarlar Birliği kendisini 1996yılında Üsküdar'da Bir Attâr Dükkânı (6 baskı) isimli eseriyle Hâtırat Dalı'nda ve 1998 yılında da Prof.Dr.Toshihiko İzutsu'dan çevirdiği İbn Arabî'nin Fusûs'undaki Anahtar- Kavramlar (3 baskı) başlıklı çevirisiyle Çeviri Dalı'nda "Yılın Sanatçısı" ödüllerine lâyık görmüştür. Üsküdar'a hizmetlerinden ötürü Üsküdar Belediyesi 2002 yılında Çengelköy'de inşa ettirdiği bir kültür merkezine adını vermiştir.

Gerçek bir Üsküdarlı olan Ahmet Yüksel Özemre, bilim adamlığının yanı sıra, kültür sanat alanlarına önemli katkılar sunmuş ilim, irfan, iman sahibi, manevî değerlere sahip çıkan münevver kişiliğiyle hem dönemine hem bıraktığı eserleriyle gelecek nesillere ışık tutan örnek bir münevverimizdir. Üsküdar’ın, Üsküdar’da yaşamanın ne anlam ifade ettiğini Ahmet Yüksel Özemre’nin gönül dünyasıyla anlatmak istedim sizlere. Üsküdar nice güzel insanların gelip geçtiği yaşanası ve Ahmet Yüksel Özemre hocamızın tarifiyle yaşatılması gereken bir şehir.

 

 

Anahtar Kelimeler:

Yazarın Yazıları