Liderlik Olgusu Bağlamında Olumlu ve Olumsuz Karizmatik

  • 26.06.2021 12:15
  • Okunma: 1759 kez

Prof. Dr. Cemal Zehir


Liderlik Olgusu Bağlamında Olumlu ve Olumsuz Karizmatik Liderlik :Türkiye’deki Siyasi Liderler Hangisine Uyuyor?

İnsanlar, liderler ve liderlik konusunda en az 2500 yıldır tartışmakta ve yazmaktadırlar. Araştırmacılar ve  bilim adamları,  bir liderin takipçilerini en iyi şekilde etkilemesine ve grup hedeflerini başarmasına yol açan liderlik özelliklerini, yeteneklerini, davranışlarını, güç kaynağını ya da durum özelliklerini bulmaya çalışmışlardır.

Liderlik, üzerinde çok araştırma yapılmış ve yazı yazılmış bir konu olmasıyla birlikte, bu konuda önemli tartışmalar vardır. Liderlik yaklaşımlarıyla ilgili tartışmalara rağmen, tarih boyunca bir savaşta, bir protesto hareketinde veya bir yönetim uygulamasında  olsun başarı ile başarısızlık arasındaki fark liderliğe atfedilmiştir. Liderliği tanımlamak için yıllar boyu pek çok girişim yapılmıştır. Maalesef, liderlik üzerine çalışmış olan hemen hemen herkes liderliği farklı bir biçimde tanımlamıştır. Liderlik, belirli şartlar altında kişisel veya toplumsal amaçlar gerçekleştirmek üzere bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesi süreci olarak tanımlanabilir. Liderlik, liderin yaptığı şeylerle ilgili bir süreçtir. Liderliğin temelinde başkalarını etkileme vardır. Etkileme yoksa liderlik yoktur.

 

Birey kendi  arzu ve ihtiyaçlarından bir kısmını gerçekleştirmek, kişisel hedeflerine ulaşabilmek için bir gruba ihtiyaç duyar ve grup halinde hareket etme zorunluluğu hisseder. İnsanlar grup halinde yaşayan sosyal varlıklardır. Ve grup halinde hareket ederek hedeflerine ulaşmak için grup liderine ihtiyaç duyarlar. Hiyerarşik bir doğası olan insanın gelecekte de liderden vazgeçemeyeceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bazı yazarlar dünyada demokrasi hareketlerinin ve katılımcı davranışların yaygınlaşması nedeniyle liderliğe olan ihtiyacın azaldığı görüşünü savunurlar. Ancak grup etkinlik ve verimliliği söz konusu olduğunda, insan çabalarının birleştirilmesi ve koordine edilmesi gerektiğinde mutlaka liderlere gereksinme duyulur.

  • Liderlik, kurumların başarısı ve etkinliğini sağlama doğrultusunda bir kişinin diğerlerini etkileme, motive etme ve harekete geçirme yeteneğidir (House et al., 1999, s.184).
  • Peter Drucker : “Liderin bir tek tanımı vardır. Takipçisi olan liderdir”.

  

Liderlik ;hedeflenen amaçlara ulaşmak için, örgütün diğer elemanlarını etkileme, motive etme ve yönlendirme yeteneğidir. 

Liderlik, belirli şartlar altında kişisel veya grup amaçlarını gerçekleştirmek üzere bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesi süreci olarak tanımlanabilir. Liderlik, liderin yaptığı şeylerle ilgili bir süreçtir. Liderliğin temelinde başkalarını etkileme vardır . Liderliği tanımlamak için yıllar boyu pek çok girişim yapılmıştır. Maalesef, liderlik üzerine çalışmış olan hemen hemen herkes liderliği farklı bir biçimde tanımlamıştır. Tek ortak nokta, etkileme konusunda liderliğin rolüdür  .Liderlik kavramını tanımlamak için kullanılan yönetim, idare, otorite, güç, kontrol ve denetim gibi kavramlar ise çoğu kez bu kavramla karıştırılmıştır. Özellikle “liderlik” (leadership) ile “yönetim” (management) kavramı, aynı şekilde lider (leader) ile yönetici (manager) birbirlerine en çok karıştırılan, hatta bazen birbirilerinin yerine dahi kullanılan kavramlar olmuşlardır.

 

 Kısaca liderlik, liderin yaptığı şeylerle ilgili bir süreçtir. Lider ise başkalarını belirli amaçlar doğrultusunda davranışa sevk eden kişidir. Liderliğin temelinde başkalarını etkileme vardır. Lider başkalarını nasıl etkiler? sorusuna cevap ararken bazı noktaların göz önünde bulundurulması gerekir. Liderlik sadece biçimsel örgütle ilgili bir süreç değildir. Liderin belli bir grubu bazı amaçları gerçekleştirmek için arkasından sürüklemesine sadece biçimsel örgütlerde rastlanmaz. Biçimsel olmayan örgütler veya ilişkilerde de liderlikten bahsedilmektedir. Zaten liderlikte liderin resmi yetkilerle donatılması da şart değildir. Resmi yetkileri olmadığı halde bir grubu peşinden sürükleyen liderler olabileceği gibi geniş yetkileri olduğu halde grubu etkileyemeyen yöneticiler de vardır’’  

 

Şekil 1.Etkili Lider ve Özellikleri

 

2..Karizmatik Liderlik Teorileri

 

 

Büyük Larousse göre Karizma, “Tanrının Lütfü” anlamında Eski Yunan uygarlığına uzanan bir geçmişe sahiptir ve Eski Yunanca “ilahi ilham yeteneği”  anlamını taşır. Kişilerin iyiliği için Ruhülkudus tarafından gruplara ya da bireylere geçici olarak bağışlanan olağanüstü ruhsal yeteneklere verilen addır. Karizma olgusu 1980'li yıllara kadar genel olarak politik, sosyal ve dini liderlik çerçevesinde inceleme konusu olmuştur.

 

Karizmanın, örgütsel liderlik bağlamında ele alınmasında kuşkusuz 1960'lı yıllardan sonra yönetim anlayışında hakim olan "sistem yaklaşımı"nın büyük etkisi olmuştur. Gerek yeni örgütler oluşturan, gerekse de eski örgütlerini canlandırmak ve yeniden dinamik hale getirmek isteyen yöneticilerin etki alanlarını çok daha geniş sayıda insana yayma, heyecanlandırıcı vizyonlarını tüm çalışanlarla paylaşma, bir bütün olarak değişimi ve gelişimi sağlama gibi gereksinimleri, örgütsel açıdan makro bir liderlik anlayışını zaruret haline getirmiş ve aslında çok eskilerden beri bilinmekle birlikte, örgütsel liderlik açısından üzerinde pek fazla durulmayan karizmatik liderlik anlayışı, 1980'li yıllardan sonra tekrar ilgi odağı olmuştur. 1990'lı yıllardan sonra ise karizmatik liderlik anlayışının, dönüşümsel  liderliğe doğru bir geçiş gösterdiği görülmektedir . Karizmatik liderler toplu öz faydayı arttırarak, izleyicilerini ortak misyonun başarılmasında diğer grup üyeleri ile işbirliğine daha istekli hale getirirler.

 

Karizmanın liderlik için çok önemli bir faktör olmakla birlikte, mutlak bir gereklilik olmadığı; en azından karizmanın tek başına liderlik olayının açıklanmasında yetersiz kalacağı söylenebilir. Her karizmaya sahip kişinin lider olmadığı da bir gerçektir. Özellikle şöhretli şahıslar, toplumun önemli bir kesimi tarafından karizmatik olarak görülebilmektedir. Bu kişiler karizmayı temsil eden hürmeti ve derinden saygıyı kendilerini candan seven ve bağlanan kalabalıklardan alırlar. Toplumun heyecanı, şöhretli kişilerin huzurunda harekete geçebilir. Ancak, pek çok şöhretli kişinin sahip olduğu bu karizmayı, karizmasına inanan insanları belirli hedeflere yönlendirerek kullanmadıkları açıktır.

 

Karizmatik liderlerin çok fazla görüldüğü toplum ya da örgütlerde genel anlamda kronikleşmiş kaos ve krizlerin yer aldığı söylenebilir. Dönüşümsel liderlik anlayışının geliştiricisi olan Bass'ın belirtmiş olduğu "karizmatik liderliğin, yeni oluşmuş bir örgütün yaşamını sürdürme mücadelesinde ya da eski olmakla birlikte büyük ölçüde başarılı olmuş bir örgütte ortaya çıkma olasılığı, eski başarısız olmuş bir örgütte ortaya çıkma olasılığına nazaran çok daha düşüktür"  yönündeki görüşleri yukarıdaki düşüncelerimizi açık bir biçimde doğrular mahiyettedir .

 

Olumsuz Karizmatik Liderler ve Sakıncaları

Yukarıda belirtilen, yaklaşıma göre olumsuz karizmatik liderlerin baskın özellik ve yaklaşımları şu şekilde sıralanabilir .

  • İdeallerden yada “dava”dan çok, kendilerine sadakate önem verirler.
  • Etkilemeye yönelik olarak mevküre’den ve değerlerin içselleştirilmesinden çok, kişisel özdeşleşmeye ağırlık verirler.
  • İdeolojik cazibeyi kişisel güç kazanma aracı olarak kullanırlar. Daha sonra ya ideoloji göz ardı edilir ya da liderin kişisel amaçlarına hizmet edecek şekilde keyfi olarak değiştirilir.
  • Kişisel güç yönelimlerinin bir sonucu olarak, izleyicilerini kendilerine bağımlı ve zayıf kılıp, onları hüküm ve baskı altına almaya çalışırlar.
  • Önemli kararların tümünü kendileri verirler ve bu kararlar da çoğunlukla izleyicilerinin refah ve mutluluğundan ziyade, kendilerini korumaya ve yüceltmeye yöneliktir.
  • İzleyicilerine son derece sınırlı bilgiler aktarır ve bilgiyi genelde kendi "yanılmazlık" ve "hata yapmazlık" imajlarını ya da örgütün ve/veya toplumun dış tehditlere maruz kaldığı yolundaki imajı sürdürmek amacıyla kullanırlar.
  • Ödül ve cezaları izleyicilerini eyleme geçirmek ya da kontrol altına almak amacıyla kullanırlar.
  • Büyük bir kısmı aşırı ölçüde narsistir ve kendilerinin izleyicileri için bir lütuf olduğuna inanırlar.

 

Yukarıda sıralanan sakıncalar ve sorunlar dikkate alındığında olumsuz karizmatik liderlerin kaderinin başarısızlıktan başka bir şey olmayacağı yolunda bir fikre kolayca ulaşılabilirse de, bunun her zaman böyle olmadığını gösteren pek çok örnek mevcuttur. Tarih siyasi imparatorluklar oluşturmuş, karlı şirketler kurmuş, yeni dini tarikatlar yaratmış ve yaşamları boyunca bunların kontrolünü kendi ellerinde tutmuş pek çok olumsuz karizmatik lider örneği ile karşılaşılır.

 

 

Olumlu Karizmatik Liderler ve Yararları

 

Olumlu karizmatik liderler, olumsuz karizmatiklerin aksine, kişisel güç yöneliminden ziyade sosyalleştirilmiş güç yönelimine sahiplerdir. Bu kategoriye giren karizmatik liderlerin baskın özellikleri ve davranış yönelimleri ise şöyle özetlenebilir .

 

  • Kendilerine sadakatten çok, örgüte ve örgütün ideolojisine sadakati beyinlere işlemeye çalışırlar.
  • İzleyicilerini etkilemede kişisel özdeşleşmeden ziyade, sosyal özdeşleşmeye, içselleştirmeye ve toplu öz fayda yaratmaya ağırlık verirler.
  • Otoriteyi önemli ölçüde delege ederler. İzleyicilerinin fikir ve düşüncelerinden hemen her fırsatta yararlanmaya gayret ederler
  • Hedefleri ve hedeflere ulaştıracak yöntemleri, ellerindeki bilgiyi izleyicilerine açıklayarak; onların önünde koşmak yerine, onları yanlarına çeken kişilerdir. Böylece izleyicilerinin inisiyatif kullanmalarına zemin hazırlarlar.
  • İzleyicilerinin kararlara katılmasını destekler ve cesaretlendirirler.
  • Ödülleri örgütün misyon ve hedefleri ile uyumlu davranışları pekiştirmek amacıyla kullanırlar.

 

Olumlu karizmatik liderlerin yararlarının başında olumlu karizmatik liderin izleyicilerinin, olumsuz karizmatik liderinkine nazaran çok daha mutlu olmaları gelir. İzleyiciler, olumlu bir karizmatik liderle yeteneklerini geliştirme ve psikolojik açıdan gelişme şansına sahip olacaklardır. İnisiyatif kullanabilmeleri de mümkün olduğundan, bir bütün olarak örgütün dinamik ve rekabetçi çevreyle uyumu daha da kolaylaşacaktır. Olumlu karizmatik liderler "başarı yönelimli" bir örgüt kültürü yaratırlar. Örgütün, salt kar hedefinin çok daha ötesindeki sosyal değerleri de bir bütün olarak içeren, açıkça anlaşılmış bir misyonu vardır. Örgütün tüm düzeylerindeki bireyler misyona nasıl ulaşılacağı yolundaki önemli kararlara katılırlar. İletişim açıktır. Bilgi paylaşılır. Örgütün yapı ve sistemleri de misyonu destekleyici mahiyettedir. Kısacası, gerçek anlamda "ekip çalışmasını" ancak olumlu karizmatik liderler başarabilirler ve tüm izleyicilerinden azami ölçüde yararlandıkları için yanlış adım atarak karizmalarını kaybetme riskini asla taşımazlar. Liderin kendisinden ziyade ideolojiye bağlılık yerleştirildiği için, karizmatik liderlerden sonra örgütte çok ciddi bir kriz yaşama olasılığı da düşük olacaktır.

Anahtar Kelimeler:

Yazarın Yazıları